Amerikan Ulusal Göz Enstitüsü tarafından yürütülen AREDS (Age-Related Eye Disease Study) ve devamındaki AREDS2 çalışmaları, göz sağlığı açısından çığır açıcı nitelikte.
Bu araştırmalar, yüksek dozda C ve E vitamini, çinko, lutein ve zeaksantin içeren takviyelerin, yaşa bağlı makula dejenerasyonunun (AMD) ilerlemesini yüzde 25 oranında yavaşlattığını ortaya koydu.
Benzer şekilde 2024 yılında yayımlanan bir derleme de, Omega-3 yağ asitleri ile lutein ve zeaksantinin retina sağlığında kritik rol oynadığını ve düzenli tüketimin görme yetisini koruyabileceğini ortaya koydu. Uzmanlara göre bu sonuçlar, göz sağlığının yalnızca genetik faktörlere değil, doğrudan beslenme şekline de bağlı olduğunu kanıtlıyor. 
Göz sağlığı için ne yemeli?
Göz sağlığı üzerine çalışan beslenme uzmanları ve göz doktorları, şu besin gruplarını özellikle öneriyor:
Yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, kale, brokoli): İçerdikleri lutein ve zeaksantin sayesinde gözün sarı noktasını UV ışınlarından koruyor, yaşla ilişkili görme kaybını yavaşlatıyor.
Turuncu sebzeler (havuç, tatlı patates, balkabağı): Beta-karoten açısından zengin bu sebzeler, gece görüşünü destekliyor ve A vitamini üretimiyle göz yüzeyini koruyor. 
Yağlı balıklar (somon, sardalya, uskumru): Omega-3 yağ asitleri retinanın temel yapı taşı. Ayrıca kuru göz sendromu ve diyabete bağlı göz sorunlarının önlenmesine yardımcı oluyor.
Yumurta ve mısır: İçerdikleri lutein ve zeaksantin, göz pigment yoğunluğunu artırarak zararlı mavi ışığın retinaya ulaşmasını engelliyor. 
C vitamini zengini meyve ve sebzeler (portakal, kivi, çilek, kırmızıbiber): Güçlü antioksidan özellikleriyle katarakt gelişimini yavaşlatıyor.
Kuruyemişler ve baklagiller (badem, ceviz, mercimek, nohut): E vitamini ve çinko, hücre hasarını azaltıyor ve A vitamininin etkin kullanılmasını sağlıyor.
Su: Yeterli su tüketimi gözyaşı üretimini destekleyerek gözlerin nemli kalmasını sağlıyor ve kuru göz sorununu azaltıyor.
