Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu tarafından yapılan ve 8 binden fazla kişinin verilerini içeren çalışmada, Amerikalı yetişkinlerin günlük ortalama sodyum alımının 3 bin 400 mg olduğu belirlendi. Bu miktar, Amerikan Kalp Derneği’nin önerdiği günlük maksimum 2 bin 300 mg sınırını oldukça aşıyor. Hatta yüksek tansiyon hastaları için bu sınır bin 500 mg olarak belirtiliyor.
Yemek kültürleri tuz tüketimini belirliyor
Araştırma, sodyum kaynaklarının ırka ve etnik kökene göre farklılık gösterdiğini ortaya koydu. Örneğin; Meksika kökenli Amerikalılar için burrito ve enchilada gibi yemekler başlıca kaynak olurken, siyah Amerikalılar daha çok tavuk nugget ve köftelerden sodyum alıyor. Asyalı Amerikalılar ise soya bazlı soslar, kızarmış pilav ve deniz ürünlerinden daha fazla tuz tüketiyor.
Peki, Türkiye’de durum ne?
Türkiye’de de tuz tüketimi dünya ortalamasının oldukça üzerinde. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de kişi başına düşen günlük tuz tüketimi yaklaşık 10,2 gram. Bu oran, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği günlük maksimum 5 gramın iki katından fazla.
Türk mutfağında zeytin, peynir, turşu, salamura ürünler ve tuzla hazırlanan hamur işleri önemli sodyum kaynakları arasında yer alıyor. Ayrıca yemek pişirme sırasında ve sofrada tuz ekleme alışkanlığı da toplam alımı ciddi şekilde artırıyor.
Tuzun fazlası zararlı mı?
Uzmanlara göre fazla tuz tüketimi; yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, felç ve böbrek rahatsızlıkları gibi birçok kronik hastalık için risk faktörü oluşturuyor. Amerikan Kalp Derneği, günlük tuz tüketiminin sadece 1.000 mg azaltılmasının bile kan basıncı ve genel kalp sağlığı üzerinde olumlu etkiler sağlayabileceğini belirtiyor.
Tuz tüketimi nasıl azaltılır?
Uzmanlar, tuz tüketimini azaltmanın zor olmadığını vurguluyor. Hazır gıdalar yerine evde daha az tuzla hazırlanan yemekler tercih edilebilir. Sofrada tuz ekleme alışkanlığı azaltılmalı, potasyum açısından zengin meyve ve sebzeler sofraya dahil edilmeli. Ayrıca tuz yerine baharat ve limon gibi alternatif lezzet artırıcılar da kullanılabilir.
Özellikle farklı kültürel ve yöresel alışkanlıklar göz önünde bulundurularak geliştirilecek sağlık politikaları, toplumun tuz tüketimini sağlıklı seviyelere çekmede önemli rol oynar.