Gıda Bülteni Beslenme Grip salgını kapıda: Bağışıklığı güçlendiren beslenme önerileri

Grip salgını kapıda: Bağışıklığı güçlendiren beslenme önerileri

Avustralya’da ortaya çıkan ve 7 mutasyon geçirdiği bildirilen H3N2 influenza virüsü, kuzey yarımkürede hızla yayılıyor. Virüsün Türkiye’ye ulaşması “an meselesi.” Bu nedenle hem hastalığa yakalanmamak hem de hastalık durumunda iyileşmeyi desteklemek için bağışıklığı güçlendiren beslenme alışkanlıkları kritik önem taşıyor.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Gıda Bülteni olarak, grip sezonunun yoğun geçmesi beklenen bu dönemde bilimsel verilere dayalı beslenme önerilerini derledik.

Salgından korunmak için nasıl beslenmeliyiz?

H3N2’ye karşı en güçlü savunma, bağışıklık sisteminin güçlü olmasıdır. C vitamini alımını artırın. C vitamini bağışıklık hücrelerinin etkinliğini güçlendirir. Özellikle portakal, mandalina, limon, kivi, kırmızı biber, maydanoz, brokoliyi bol bol tüketin.

D vitamini seviyenizi koruyun. D vitamini eksikliği, solunum yolu enfeksiyonlarının görülme riskini artırabilir. Balık (somon, sardalya), yumurta, güçlendirilmiş süt ürünlerini tüketmek ve güneşlenme (günde 15–20 dakika) sizin için en etkili kaynak olur. Çinko açısından zengin beslenin. Çinko, antiviral bağışıklık yanıtını destekler. Kabak çekirdeği, badem, kaju, tam tahıllar ve baklagiller sofranızdan eksik etmeyin.

Bağırsak mikrobiyotasını güçlendirin

Bağışıklığın yüzde 70’i bağırsaklarla ilişkilidir. Bu nedenle probiyotik kaynaklar olan yoğurt, kefir, ev turşusu ve fermente gıdalar ile prebiyotik besinler olan sarımsak, soğan, pırasa, muz, yulaf tüketmeye özen gösterin. Omega-3 tüketimini artırın. Omega-3 yağ asitleri iltihaplanmayı azaltır ve bağışıklık yanıtını düzenler. Ceviz, keten tohumu, chia tohumu, yağlı balıklar mutlaka alışveriş listenizde olsun.

Bol bol su için. Yeterli sıvı alımı mukozaların nemli kalmasını sağlar; virüslerin tutunması zorlaşır. Günde en az 6–8 bardak suyu mutlaka tüketin.  Şeker ve işlenmiş gıdaları sınırlayın. Aşırı şeker tüketimi bağışıklık hücrelerinin aktivitesini geçici olarak zayıflatabilir.

H3N2’ye yakalanırsak beslenme ile nasıl destek sağlamalıyız?

Hastalığa yakalanıldığında amaç; vücudu zorlamadan, bağışıklığı destekleyerek iyileşmeyi hızlandırmaktır. Sıvı ve elektrolit dengesini koruyun. Çünkü ateş ve terleme sıvı kaybına yol açar. Su, bitki çayları (ıhlamur, zencefil, adaçayı — aşırıya kaçmadan) sebze çorbaları, tavuk suyu çorba boğazı rahatlatır ve hastalıkta iyi tolere edilir. Protein alımını ihmal etmeyin. Protein, bağışıklık hücrelerinin yenilenmesi için gereklidir. Yumurta, yoğurt, tavuk, balık, mercimek, nohut gibi gıdaları tüketin. 

Antioksidan zengini yiyecekler tüketin

Enfeksiyon sırasında hücresel stres artar; antioksidanlar bunu dengelemeye yardımcı olur. Özellikle yaban mersini, nar, turunçgiller, ıspanak, havuç etkili olur. Boğazı rahatlatan gıdalar tercih edin. Ballı ılık su (1 yaş altına kesinlikle verilmez), zencefil-limon karışımları, buharda pişirilmiş sebzeler. 

Yağlı, ağır ve kızartılmış gıdalardan kaçının. Sindirim yükünü artırır ve iyileşmeyi yavaşlatabilir. İştah düşükse küçük ama sık öğünler yapın. Hastalıkta iştahsızlık normaldir. Enerji verici hafif seçenekler olarak yoğurt, meyveli yulaf, çorba, muz, haşlanmış sebzeleri tercih edebilirisiniz.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *