Mısır’da yapılan kapsamlı bir araştırmada, farklı ülkelerden alınan yüzlerce kahve örneği pestisit kalıntıları açısından tarandı.
Bilimsel bulgular, kavurma ve demleme işlemlerinin kalıntıları büyük ölçüde azalttığını, özellikle Türk kahvesi ve espresso yöntemlerinde pestisit seviyelerinin en düşük düzeye indiğini ortaya koyuyor.
881 kahve örneğinde 126 pestisit tarandı
Uluslararası bir araştırma ekibi tarafından yapılan çalışmada 435 yeşil kahve, 358 kavrulmuş kahve ve 88 kahve kapsülü örneği LC-MS/MS ve GC-MS/MS yöntemleriyle analiz edildi.
Araştırmada Brezilya’dan Avrupa’ya uzanan geniş bir coğrafyadan gelen kahve örneklerinde 126 farklı pestisit kalıntısı incelendi.
Yeşil kahve çekirdeklerinin %14,94’ünde, kavrulmuş kahvenin %21,23’ünde, kahve kapsüllerinin ise %63,64’ünde en az bir pestisit tespit edildi.
Kapsül kahvelerde de risk var
En sık görülen maddeler arasında klorpirifos, imidakloprid ve sipermetrin yer aldı. Kapsüllerde ise özellikle Avrupa kaynaklı örneklerde orto-fenilfenol (OPP) öne çıktı. En yüksek pestisit kontaminasyonu da kahve kapsüllerinde çıktı.
Bazı klorpirifos tespitlerinin AB MRL limitlerini aştığı da bildirildi.
Kavurma kalıntıyı %99,8’e kadar yok ediyor
Çalışma, kahve çekirdeklerinin işlenme aşamalarının pestisit seviyeleri üzerinde belirleyici rol oynadığını gösteriyor:
Yıkama aşaması: %14,63 – %57,69 arasında azalma
Kavurma işlemi: %99,8’e varan azalma
Demleme aşaması: 12 pestisitin hiçbirine rastlanmadı
Araştırma ekibi, kavurma sırasında 190–260°C arasında gerçekleşen pirolitik reaksiyonların pestisitleri büyük ölçüde yok ettiğini belirtiyor.
Kruskal-Wallis analizine göre yıkamanın etkisi, kavurma ve demleme ile kıyaslandığında istatistiksel olarak belirgin şekilde daha düşük.
En SAĞLIKLI KAHVE: Türk kahvesi ve espresso
Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri ise kullanılan demleme yöntemlerinin kalıntı seviyelerini farklı şekilde etkilemesi oldu.
Bilimsel verilere göre, Espresso hazırlama yöntemi pestisit kalıntılarını en fazla azaltan yöntem olarak öne çıktı.
Türk kahvesi ise espressoya çok yakın bir performans göstererek pestisit açısından en avantajlı geleneksel yöntemlerden biri oldu.
Her iki yöntemde de kalıntılar neredeyse tamamen ortadan kalktı.
Kahve tüketiminde sağlık riski “ihmal edilebilir düzeyde”
Araştırmada yapılan risk analizinde tüketicilerin maruziyeti “kümülatif tehlike indeksi” üzerinden değerlendirildi. Hesaplanan değerlerin, kahve tüketimiyle pestisitlerden kaynaklanan sağlık riskinin ihmal edilebilir seviyede olduğu ifade edildi.
Türk kahvesinin geleneksel pişirme yöntemi, elde edilen bilimsel verilere göre kahvede pestisit kalıntısının en aza indiği yöntemlerden biri olarak öne çıkıyor.
