Son yıllarda hızla büyüyen takviye edici gıda pazarı, uzmanlara göre halk sağlığı açısından derin riskler barındırıyor.
Birgün gazetesinde yer alan habere göre Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Dokgöz, bu ürünlerin “doğal olduğu” algısıyla kontrolsüz kullanımının ciddi toksikolojik ve adli sorunlara yol açabileceğini söyledi.
Güney Ecza Kooperatifi’nin 6–7 Aralık’ta Mersin’de düzenlediği Güneyde Eczacılık Kongresi’nde konuşan Prof. Dokgöz, gıda takviyelerinin ürünlerin günlük alım dozları belirlenmiş olsa da kontrolsüz tüketiminin ciddi sağlık riskleri de beraberinde getirdiğini belirtti.
Gıda takviyesi zehirler mi?
Pandemi döneminde bağışıklığı güçlendirme arayışının tüketimi büyük ölçüde artırdığına dikkat çeken Dokgöz, takviyelerin gelişigüzel alınmasının zehirlenme risklerini artırdığını vurguladı.
Sosyal medya fenomenlerinin önerileri ve kulaktan dolma bilgilerle belirlenen dozların zehirlenmeye zemin hazırladığını vurgulayan Dokgöz, doğada bulunan organik maddelerin bile ölümcül olabileceğini hatırlattı.
AŞIRI DOZ VİTAMİN ZARARLI MI?
Yoğun tüketilen vitaminlerin yanlış dozda alındığında ciddi hasara yol açabileceğini belirten Dokgöz şunları söyledi: “A vitamini, karaciğer toksisitesi, gebelikte sakatlık riskine neden olabilir. D Vitamin en yaygın zehirlenme nedeni. Hiperkalsemi, böbrek yetmezliği, kalp durmasıne neden olabilir. E vitaminin aşırı alımı da kanama riskinde artışa neden olur.”
Takviyeye ilaç ETKEN MADDESİ koyanlar var
Prof. Dokgöz, “Bazı kötü niyetli üreticiler, ilaç etken maddelerini takviye adı altında piyasaya sürebiliyor. İlaçlar yıllar süren testlerden geçerken, takviyelerde süreç daha hızlı. Bu da halk sağlığı açısından büyük risk. Şüpheli ölümlerde olay yeri incelemesinde sadece ilaç kutuları değil, mutfaktaki "çaylar", "bitkisel kapsüller" de delil olarak toplanmalıdır."
