Tarun Sai Lomte’nin kaleme aldığı ve Susha Cheriyedath, tarafından incelenen çalışmada, 20 randomize kontrollü klinik araştırma mercek altına alındı. Toplam bin 387 yetişkinin değerlendirildiği incelemede, zerdeçal/kurkumin takviyesi kullananlarda vücut ağırlığı, bel çevresi, vücut yağ yüzdesi ve kalça çevresinde plaseboya kıyasla istatistiksel olarak anlamlı düşüşler gözlemlendi.
Araştırmacılar, katılımcıların günlük 80 ila 2 bin 100 mg arasında değişen dozlarda zerdeçal veya kurkumin takviyesi aldığını belirtiyor. Özellikle 12 hafta ve üzeri kullanımda aynı zamanda yüksek emilimli formlarda faydaların daha belirgin hale geldiği bildirildi.
Diyabet yükü giderek artıyor
Uluslararası Diyabet Federasyonu verilerine göre, diyabetin küresel ekonomik maliyetinin 2030 yılına kadar 1,03 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Geleneksel tedavilerin yüksek maliyet, yan etki ve sınırlı etki gibi dezavantajları, bilim insanlarını daha güvenli ve uygun maliyetli alternatiflere yöneltiyor.
Bulgular mütevazı ama umut verici
Prediyabetli bireylerde zerdeçal/kurkumin, vücut ağırlığını ve bel çevresini azaltırken, BMI üzerinde anlamlı bir etki göstermedi. Tip 2 diyabetli kişilerde ise kilo, bel ve kalça çevresinde küçük ama anlamlı iyileşmeler saptandı.
Daha uzun süreli kullanım (22 haftadan fazla), kilo kaybıyla; daha yüksek dozlar (günlük yaklaşık 1500 mg) ise daha ince bel çevresiyle ilişkilendirildi. Yan etkiler genellikle hafifti ve mide rahatsızlığı, bulantı veya kaşıntı gibi şikâyetlerle sınırlı kaldı.
Zerdeçalın kilo ve yağ kontrolü üzerindeki etkileri cesaret verici olsa da araştırmacılar, sonuçların “mütevazı” olduğunun altını çiziyor. Bulguların doğrulanabilmesi ve hangi hasta gruplarının daha fazla fayda görebileceğinin anlaşılması için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyuluyor.