Almanya’daki Hannover Tıp Fakültesi tarafından yeni yayımlanan uluslararası çalışmada; Almanya, ABD, Hindistan, Avustralya ve İngiltere’de satılan 125 zerdeçal (kurkumin) takviyesini değerlendirildi. Elde edilen sonuçlar endişe verici.
ZERDEÇAL TAKVİYESİNDEKİ RİSKLER
Ürünlerin yüzde 34,4'ü gerçek kurkumin miktarını belirtmiyor. Yüzde 28,8'i ise güvenli günlük tüketim sınırını aşıyor. Bazı ürünlerde piperin (biyoyararlanımı yükselten madde) bulunuyor, ancak bunun toksisite etkisi yeterince test edilmiş değil. Çoğu üründe hamilelik ve ilaç etkileşimi uyarısı yok. Araştırma, etiketlerdeki belirsizlik, yüksek dozlar ve eksik güvenlik bilgileri nedeniyle tüketicinin ciddi risk altında olduğunu vurguluyor.
Türkiye’yi de etkiler mi?
Bu durum Türkiye’de yurtdışından takviye getirenler için de kritik uyarı anlamına geliyor. Özellikle ABD ve Avrupa internet sitelerinden getirilen “yüksek emilimli” zerdeçal ürünleri, bu risk grubuna giriyor.
Türkiye’de takviyelere “hastalık tedavi eder” iddiası yasak olmasına rağmen sosyal medya reklamlarında: “Karaciğeri temizler”, “Bağışıklığı güçlendirir”, “Detoks etkisi”, “Anti-enflamatuar mucize” gibi ifadeler yaygın. Araştırma ise tam tersine bazı ürünlerin karaciğer hasarıyla ilişkilendirildiğini ortaya koyuyor.
Zerdeçalın biyoyararlanımı düşük olduğu için bazı üreticiler karabiber özünden elde edilen piperin ekliyor. Bu madde emilimi katlayarak arttırıyor ancak aynı zamanda karaciğer hasarı, kan sulandırıcı ilaçlarla etkileşim ve toksisite riski taşıyor.
Tüketici ne yapmalı?
• Etiketinde aktif kurkumin miktarı yazmayan ürünü almayın!
• “Enhanced absorption”, “Bioavailable”, “With piperine” yazıyorsa dikkat edin!
• Kronik hastalığı olanlar doktora danışmalı.
• Karaciğer hastaları, hamileler ve kan sulandırıcı kullananlar kesinlikle uzak durmalı!
• Sosyal medya üzerinden, analiz raporu olmayan takviyeler risklidir.
