Gıda Bülteni Gıda Yoğurttan üretilen jel dokuları iyileştiriyor

Yoğurttan üretilen jel dokuları iyileştiriyor

Columbia Üniversitesi’ndeki bilim insanları, yoğurttan elde ettikleri biyoaktif maddelerle, vücut dokularını iyileştiren enjekte edilebilir bir jel geliştirdi. Üstelik bu jel, herhangi bir kimyasal katkı içermiyor.

2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Columbia Üniversitesi’nde yürütülen araştırma, yoğurt gibi gıda ürünlerinden elde edilen hücre dışı veziküller (EV) kullanılarak geliştirilen bir iyileştirici jel ortaya koydu. Bu jel, canlı dokuyu taklit ediyor ve vücudun doğal iyileşme sürecini destekliyor.

Jelin en dikkat çeken özelliği, hem tedavi edici moleküller taşıması hem de jelin yapısını oluşturan biyolojik yapının bir parçası olması. Laboratuvar ortamında fareler üzerinde yapılan ilk deneylerde, herhangi bir kimyasal madde eklenmeden yeni kan damarlarının oluşumu ve doku onarımı başarıyla gözlemlendi.

Süt ürünlerinden sağlık teknolojisine

Geleneksel tıpta kullanılan malzemelere alternatif arayan bilim insanları, süt temelli ürünlerden elde ettikleri EV'lerle hem biyolojik uyumluluğu yüksek hem de üretimi kolay bir sistem geliştirdi. Yoğurttan elde edilen bu parçacıklar, vücut hücrelerinin kendi aralarındaki iletişimi taklit ederek iyileşmeyi tetikliyor.

Yrd. Doç. Santiago Correa 

Çalışmanın baş araştırmacılarından Yrd. Doç. Santiago Correa, “Bu projeye EV tabanlı hidrojellerin nasıl üretileceğini anlamak için başladık. Yoğurt bu konuda yalnızca bir model değil, aynı zamanda pratik bir kaynak olduğunu gösterdi,” dedi.

Yeni nesil rejeneratif tıp

Araştırma sonucunda geliştirilen jel, yara iyileşmesi, doku onarımı ve bağışıklık sistemini dengeleme gibi birçok alanda umut vadediyor. Üstelik enjekte edilebilir olması sayesinde doğrudan hasarlı bölgeye uygulanabiliyor. Deneylerde, bağışıklık sisteminin jeli yabancı madde olarak algılamadığı ve aksine iyileşme sürecine katkı sağladığı gözlemlendi.

Bu gelişme, gıda temelli biyoteknolojinin sağlık sektöründe nasıl etkili bir araç olabileceğini bir kez daha kanıtlıyor. Columbia Üniversitesi’nin bu buluşa yönelik patent başvurusunda bulunduğu ve teknolojinin gelecekte tıbbi uygulamalarda kullanılmasının hedeflendiği belirtildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *