Sağlıklı ve güvenli beslenmenin temel koşullarından biri, tükettiğimiz gıdanın nereden, nasıl ve kim tarafından üretildiğini bilmek. Gıdanızın etiketi, soğuk zincir geçmişi ve üretici kaydı yoksa o ürün de sağlığınız için bir tehdit olabilir.
Etiketsiz sütlerin zararı nedir?
Pastörize edilmemiş ve kontrolsüz koşullarda satışa sunulan sütler, başta Salmonella, E. coli ve Listeria monocytogenes gibi tehlikeli bakteriler olmak üzere birçok mikrobiyolojik bulaşma riski taşıyor. Bu tür bakteriler, özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ciddi hastalıklara hatta ölüme yol açabiliyor.
Ayrıca soğuk zincir dışında, sıcak ortamda bekletilen süt ve süt ürünlerinde hızlı şekilde bakteri üremesi görülüyor. Bu da tüketim sonrası gıda zehirlenmelerine, bulantı, kusma, yüksek ateş gibi semptomlara neden olabiliyor.
Kimyasal açıdan da tehlike büyük. Etiketsiz ürünlerde ilaç kalıntıları, pestisit bulaşmaları ya da ağır metaller gibi kirleticilerin olup olmadığı bilinmiyor. Özellikle merdiven altı üretim yapılan yerlerde bu risk daha da artıyor.
Süt alırken nelere dikkat edilmeli?
Sağlıklı bir süt ürünü alımı için tüketicilerin bazı noktalara dikkat etmesi gerekiyor. Ürün ambalajında “pastörize” veya “UHT” ibaresi, son tüketim tarihi ve üretici firma bilgileri açıkça yer almalı. Satın alacağınız ürünlerin 6 °C’nin altında muhafaza edildiğinden emin olun. Çalışmayan buzdolaplarında bekleyen ürünlerden kaçının. Sokakta ya da pazar yerinde satılan kaynağı belirsiz ürünler yerine Tarım ve Orman Bakanlığı kayıtlı işletmelere ait ürünleri tercih edin.
Doğala dönüş sağlığı tehdit edebilir
2025 yılı itibariyle, çiğ süt ve etiketsiz ürünlerin piyasadaki oranına dair resmi bir TÜİK veya bakanlık bulunmuyor. Ancak pandemi sonrası “doğala dönüş” trendiyle birlikte bu tür ürünlere olan ilginin arttığı biliniyor. Uzmanlar ise özellikle denetim dışı süt ürünlerinin kırsal bölgelerde ve sosyal medyada satışa sunulmasının halk sağlığı açısından büyük tehdit oluşturduğunu söylüyor.
Sütle ilgili gıda mevzuatı ne diyor?
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yürürlüğe koyduğu Türk Gıda Kodeksi İçme Sütleri Tebliği (2019/12)'ye göre, içme sütleri pastörize, UHT veya sterilize edilmek zorunda. Fermente Süt Ürünleri Tebliği (2022/44) ise yoğurt, ayran gibi ürünlerde üretim, saklama ve taşıma koşullarını sıkı şekilde düzenliyor.
Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği kapsamında 2025 yılında yayımlanan süt ürünlerinde patojen bakteri sınır değerleri de güncellendi, denetim süreçleri sıkılaştırıldı. Bu düzenlemeler kapsamında, mevzuata aykırı satış yapan kişi ve işletmelere 5996 sayılı Kanun uyarınca idari para cezaları uygulanıyor.