Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu’nun öncülüğünde gerçekleştirilen araştırma, yaklaşık 200 bin yetişkini kapsayan uzun süreli takip çalışmalarıyla elde edilen veriler üzerine yapıldı.
Araştırmanın bulguları, düşük karbonhidratlı ya da düşük yağlı beslenmelerde ne yediğinizin, diyeti oluşturan gıdaların kalitesinin de en az diyeti oluşturan oranlar kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Dr. Zhiyuan Wu, Harvard’da doktora sonrası araştırmacı olarak araştırmayı yöneten isimlerden biri olarak, "Sağlıklı düşük karbonhidratlı veya düşük yağlı beslenmenin, bitki temelli gıdalar ve tam tahıllar açısından zengin olanları, kalp sağlığını ve metabolik fonksiyonu iyileştirme açısından çok daha etkili sonuçlar veriyor" diyor.
Diyet kalitesini belirlemede gıdalar ikiye ayrılıyor
Diyet kalitesinin gıda tercihlerinin ve metabolik düzenlemelerin üzerindeki etkilerinin geniş çapta incelendiği araştırmada, diyet kalitesinin belirlenmesinde gıdaların iki kategoriye ayrıldığı belirtiliyor.
Yüksek kaliteli gıdalar tam tahıllar, meyveler, sebzeler, kuruyemişler ve baklagilleri kapsarken, düşük kaliteli gıdalar: rafine tahıllar, patates, işlenmiş etler, ilave şekerler ve hayvansal doymuş yağlardan oluşuyor.
Koroner kalp riskini yüzde 15 azaltıyor
Çalışma, yüksek kaliteli gıdaların tüketilmesinin, düşük karbonhidratlı ya da düşük yağlı bir diyet uygulanması fark etmeksizin, koroner kalp hastalığı riskini yüzde 15 oranında azalttığını ortaya koyuyor. Öte yandan, işlenmiş ve hayvansal gıdalara dayalı beslenme şekilleri, kalp hastalıkları riskini artıran bir faktör olarak öne çıkıyor.c
Beslenmenin biyolojik etkileri de araştırıldı
Araştırmanın bir diğer önemli bulgusu, beslenmenin metabolik düzenlemeler üzerindeki etkisi. Harvard araştırmacıları, 10 binden fazla katılımcı üzerinde yapılan ölçümlerle, beslenmenin biyolojik etkilerini daha net bir şekilde gözler önüne serdi. Wu, beslenmenin biyolojik etkilerini anlamanın, bu tür çalışmaları güçlendiren önemli bir yaklaşım olduğunu söylüyor.
Bu bulgular, gıda profesyonelleri ve halk sağlığı uzmanları için büyük bir rehber niteliği taşıyor. Araştırma, sadece makro besin oranlarına odaklanmak yerine, daha sağlıklı gıda tercihleri yapmanın önemini vurguluyor.
Harvard ne öneriyor?
Araştırmacılar, sağlıklı bir beslenme alışkanlığı oluşturmak isteyenlere, tam tahıllar, meyve, sebze, kuruyemişler ve baklagillerin tüketimini artırmalarını, rafine karbonhidratlar, işlenmiş etler ve şekerli gıdalardan kaçınmalarını öneriyor.
Ayrıca, gıda etiketlerini kontrol etmek ve meyve suları ile işlenmiş atıştırmalıklardaki ilave şekerler gibi düşük kaliteli içeriklere dikkat etmek de büyük önem taşıyor.
Wu, "Yüksek kaliteli gıdalara yönelmek ve düşük kaliteli gıdalardan kaçınmak, kalp sağlığını iyileştirme konusunda çok önemli adımlar atmamızı sağlar" diyor.
Yeni çalışma beslenmede genetik faktörü araştıracak
Harvard araştırma ekibi şimdi, beslenmenin genetik, yaşam tarzı faktörleri ve biyobelirteçlerle nasıl etkileşime girdiğini ve bunun tip 2 diyabet ile kanser gibi diğer sağlık problemleri üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla yeni çalışmalarını sürdürüyor.