Efor Holding, yerli çay markası Efor Çay ile sektörün güçlü oyuncularından Ofçay’ı stratejik bir birleşmeyle aynı çatı altında topladı. Bu birleşme, sadece bir satın alma işlemi değil; üretimden dağıtıma, finansal yapısından kurumsal yönetişimine kadar entegre bir büyüme modelini de beraberinde getiriyor. Türkiye çay pazarında yeni bir denge kurulurken, Türk çayının uluslararası rekabet gücü de artırılıyor.
Günlük yaş çay işleme kapasitesi 2 bin tonu aştı
Efor Çay ve Ofçay’ın birleşmesiyle, günlük yaş çay işleme kapasitesi 2 bin tonu geçti. Bu kapasite artışı, Efor Çay’ı Türkiye’nin en büyük üçüncü çay üreticisi konumuna taşıdı. Trabzon, Rize ve Artvin’de toplam 139 bin tonluk yaş çay işleme altyapısına sahip olan şirket, sadece üretimde değil, aynı zamanda dağıtım ağında da büyük bir genişleme yaşadı. Satın almanın ardından Efor Çay’ın dağıtım kanalı 10 kat büyüyerek 51 ilde aktif hale geldi.
"Bu sadece bir birleşme değil, bir kültür birlikteliği”

Satın alma ve birleşme kararı İstanbul'da Feriye'de düzenlenen basın toplantısıyla duyuruldu. Ünlü kahve markası Jacobs'un sahibi olduğu Ofçay, Efor Holding bünyesine katıldı. Efor Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş, birleşmenin sadece ekonomik değil kültürel bir anlam da taşıdığını vurguladı:
“Çay bizim için sadece bir içecek değil; sofraların, dostluğun ve kültürümüzün simgesi. Ofçay ile gerçekleştirdiğimiz birleşme, iki vizyonun stratejik bir değer bütünleşmesidir. Yerli üretimi küresel vizyonla buluşturuyoruz. Türk çayının dünyada hak ettiği yeri alması için çalışıyoruz.”
Katma değerli üretim, verimlilik ve sürdürülebilirlik
Efor Holding Gıda ve İçecek Grup Başkanı Ediz Kaboğlu, birleşmenin üretim kültürlerini ve vizyonları entegre eden bir sinerji modeli yarattığını belirtti. 2024 yılında Efor Çay 18 bin 427 ton, Ofçay ise 12 bin 427 ton çay satışı gerçekleştirdi. Tonaj bazında yaşanan düşüş ise stratejik olarak yüksek katma değerli ürünlere geçişin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
“Türkiye çay sektöründe geleceğe talibiz”
Efor Holding CEO’su Ahmet Demir ise birleşmenin Türkiye çay sektöründe yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu söyledi:
“Bu birleşme, rekabeti dönüştüren ve dikey sinerji modeliyle büyümeyi tetikleyen bir dönüşümdür. Çay, bizim için bir tarım ürünü değil; stratejik bir ekonomik modelin taşıyıcısıdır. Türkiye çay sektöründe sadece pazar liderliğine değil, geleceğe talibiz.”
Güçlü finansal yapı ve kurumsal sürdürülebilirlik
Efor Holding Mali İşler ve Finans Grup Başkanı Selin Uras, birleşmenin operasyonel olduğu kadar finansal mimariyi de güçlendirdiğine dikkat çekti. Efor Çay’ın piyasa değeri 1,3 milyar dolara ulaşırken, holdingin toplam varlıkları 500 milyon doları, net satışları ise 300 milyon doları aştı. Uras, bu hamlenin Efor Holding’in “finansal mühendislik kabiliyetini sahaya yansıttığını” ifade etti.
Türk çayı için küresel hedef: Dünya sahnesinde daha güçlü bir ses
Efor Holding, çayın sadece iç pazarla sınırlı bir ürün olmadığını, uluslararası rekabette de ciddi bir potansiyel taşıdığını vurguluyor. Genişleyen üretim kapasitesi, fonksiyonel ürün gamı ve güçlenen dağıtım ağıyla Efor Çay ve Ofçay markalarının, dünya pazarlarında daha görünür olması hedefleniyor.