Beslenme uzmanı Dr. Candida J. Rebello’nun liderliğindeki araştırma, patatesin doğru şekilde hazırlandığında, örneğin haşlanıp soğutulduğunda ve kabuğuyla tüketildiğinde düşük enerji yoğunluğuna sahip olduğunu gösterdi. Bu da demek oluyor ki, patates hem tok tutuyor hem de fazla kalori almadan doyurucu bir öğün sunuyor.
Sekiz hafta süren araştırmada, katılımcıların günlük yemeklerinden et veya balığın yüzde 40’ı patatesle değiştirildi. Sonuç mu? Katılımcılar ortalama 5,8 kilo verdi, insülin dirençleri düştü ve tüm bunlar kalori kısıtlaması yapılmadan gerçekleşti. Üstelik katılımcılar kendilerini tok hissettiklerini bildirdiler.
Yanlış bilinenler yıkılıyor: Patates zararlı mı?
Patates yıllarca ‘kilo aldıran’ bir gıda olarak damgalandı. Oysa bu araştırma, patatesin yalnızca nişasta değil; lif, potasyum ve dirençli nişasta gibi sağlık için faydalı bileşenler içerdiğini ortaya koydu. Soğutulmuş haşlanmış patateslerde oluşan dirençli nişasta, sindirilmeden bağırsaklardan geçerek kalori sağlamaz ancak tokluk hissini artırır.
Sadece kalori değil, davranışlar da değişiyor
Dr. Rebello’ya göre asıl önemli nokta, insanların alıştıkları porsiyon boyutlarını koruyarak daha düşük kalori almalarını sağlamak. “Kalorileri bilinçli olarak kısıtlamaya çalışmak yerine, tabağın içeriğini akıllıca değiştirmek, daha sürdürülebilir sonuçlar veriyor” diyor.
Bir sonraki adım: kas kütlesi üzerindeki etki
Araştırmacılar şimdi bu diyetin kas kütlesi ve fonksiyonları üzerindeki etkilerini incelemeye hazırlanıyor. Çünkü kilo kaybı sırasında sadece yağ değil, kas da kaybediliyor. Bu da uzun vadede sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Tabağınızı güncelleyin, patatese şans verin
Bu araştırma, patatesin sadece leziz değil, aynı zamanda kilo kontrolüne yardımcı olabilecek bir sebze olduğunu gösteriyor. Elbette kızartma değil, sağlıklı pişirme yöntemleriyle! Tabağınızdaki et miktarını azaltıp yerine doğru şekilde hazırlanmış patates eklemek hem damak zevkinizi korur hem de sağlığınızı destekler.