Gıda Bülteni Gıda Genetiği değiştirilmiş gıdalar güvenli mi?

Genetiği değiştirilmiş gıdalar güvenli mi?

Dünya nüfusu artıyor, iklim değişikliği tarımı tehdit ediyor, kaynaklar azalıyor… Bu noktada genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) hem umut hem de endişe kaynağı olarak gündemdeki yerini koruyor. Bilim insanları GDO’ları 21. yüzyılın gıda krizine çözüm olarak sunarken, kamuoyunda sağlık, çevre ve etik konularında ciddi soru işaretleri var. Peki, soframıza gelen ürünlerin perde arkasında neler var?

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

GDO’lu gıdalar bugün dünya çapında milyarlarca insanın hayatına doğrudan veya dolaylı şekilde girmiş durumda. Kimileri için açlık sorununa çözüm, kimileri içinse sağlığın ve doğanın gizli düşmanı. Kesin olan tek şey ise GDO’lar önümüzdeki yıllarda sofralarımızın en çok tartışılan konusu olmaya devam edecek.

Tarladan sofraya sessiz yolculuk

Bugün dünyanın birçok ülkesinde mısır, soya, pamuk ve kanola gibi ürünlerin büyük kısmı genetiği değiştirilmiş tohumlarla yetiştiriliyor. Bu ürünler doğrudan mutfağımıza girmese de işlenmiş gıdalar aracılığıyla sofralarda yer buluyor. Hazır çorbalardan bebek mamalarına kadar birçok üründe GDO izi tespit edilebiliyor.

Uzmanlar ise tüketicilerin etiket okumayı alışkanlık haline getirmesi gerektiği yönünde uyarıda bulunurken, Avrupa Birliği’nde GDO’lu ürünlerde açık etiketlemenin zorunlu olduğunu söylüyor. Türkiye’de de denetimler var ama ithalat yoluyla soframıza girebilen çok sayıda ürün de mevcut.

GDO’lu ürünleri anlamanın yolu nedir?

Mutlaka etiket okuyun. Ambalajlarda “GDO içermez” ibaresi arayın. Çikolata, bisküvi, hazır soslarda mısır şurubu ve soya katkıları olabilir. Yemde kullanılan GDO’lar dolaylı olarak sofranıza gelebilir.

Sağlık riskleri tartışılıyor

Bazı araştırmalar, GDO’lu gıdaların alerji ve antibiyotik direncini artırabileceğini öne sürüyor. Deney hayvanları üzerinde yapılan çalışmalar, sindirim sistemi sorunları ve bağışıklık değişiklikleriyle ilişkilendirildi. Buna karşın biyoteknoloji savunucuları, GDO’ların daha yüksek verim, daha az ilaç kullanımı ve besin değerinde artış gibi avantajlar sunduğunu belirtiyor.

GDO üretiminde ilk 5 ülke (2024)

ABD – Mısır, soya, pamuk
Brezilya – Soya, mısır
Arjantin – Soya, pamuk
Hindistan – Pamuk
Kanada – Kanola

Türkiye’de durum nedir?

Türkiye, GDO’lu ürünlerin yerli üretimine izin vermiyor. Ancak yem ve işlenmiş gıda ithalatı yoluyla bu ürünler ülkeye giriyor. Bakanlık denetimleriyle her yıl binlerce ürün kontrol ediliyor. Özellikle hayvan yemi olarak kullanılan mısır ve soya ithalatı, bu tartışmaların merkezinde.
Uzmanlara göre GDO’lu ürünler sadece insan sağlığını değil, ekosistemi de etkiliyor. Çapraz tozlaşma yoluyla doğal türlerin genetik yapısı değişebilir, zararlıların direnç geliştirmesi tarımı daha kırılgan hale getirebilir. Etik boyutta ise “insanlığın doğayla oynaması” eleştirisi öne çıkıyor. Bir kesim GDO’ları “bilimin mucizesi”, diğer kesim ise “doğal dengeye müdahale” olarak görüyor.

En Çok GDO hangi ürünlerde kullanılıyor?

-    Hazır soslar ve çorbalar
-    Çikolata ve bisküviler
-    Mısır şurubu kullanılan içecekler
-    Margarin ve bitkisel yağlar
-    Hayvan yemleri
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *