Türkiye'nin dolu savarla imtihanı, filimlere konu olacak bir umut tacirliği hikayesine dönüştü. Yaklaşık 7-8 yıl önce tarım alanlarının çevresine dolu zararını önlediği iddiasıyla kurulmaya başlanan dolu savar cihazları, hiçbir işe yaramadığı gerekçesiyle valilikler tarafından yasaklanmaya başladı.
Dolu savar cihazlı nedir?
Dolu savar cihazı, propan gazının patlatılması ile elde edilen ultrasonik ses dalgalarının bulutlara ulaşıp, dolunun kristalleşme formunu bozuğu iddia edilen bir makine.
Dolu savar işe yarıyor mu?
Ancak meteoroloji mühendisleri ve akademik çalışmalar, dolu savar sistemlerinin dolu yağışını engellediğine dair kanıta dayalı bir veri bulunmadığını uzun süredir vurguluyor.
Meteoroloji Mühendisi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, dolu savarları açıkça “umut tacirliği” olarak tanımlarken, gelişmiş hiçbir ülkede bu tür cihazların kullanılmadığını açıklamıştı.
Valilik ve belediyler satın alıp kurdu
Ancak bilimsel temeli olmamasına rağmen zaman içinde dolu savar cihazları, tarımın yoğun olarak yapıldığı bölgelerde hızla coğaldı. Bazı kentlerde valilikler ve belediyeler, bu cihazları ‘çiftçiye büyük destek’ sloganlarıyla satın alıp, kurdu.
Sarıgöl Belediyesi her mahalleye dolu savar kurdu
Manisa Sarıgöl Belediyesi, “9 mahalleye 10 adet dolu savar yerleştirildiğini” kamuoyuna duyurdu. Antalya Kumluca’da ise dolu savar sistemleri bizzat belediye tarafından kuruldu ve belediye başkanı görev dönemi içinde gerçekleştirdiği projeler arasında dolu savara da özel yer verdi.
BELEDİYE Bakanlıktan 10 dolu savar cihazı istedi
Finike Belediyesi, 2021 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurarak, “dolu felaketine son vermek” amacıyla 10 adet dolu savar cihazı için hibe talep etti. Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, o dönem yaptığı açıklamada cihazların üreticiyi koruyacağını ifade etmişti.
BAKANLIK KURDU VALİLİK YASAKLADI
En traji komik vaka ise Niğde'de yaşandı. Niğde’de, dolu savar sistemi Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı İl Müdürlüğü’nün sağladığı KKYDP hibe desteğiyle kuruldu. İl Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde yayımlanan haberde, sistemin “son derece etkili olduğu” ve doluyu yağmura çevirdiği iddia edildi. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra da Niğde Valiliği, kentteki dolu savarları, “cihazların güvenilirliğinin bilimsel olarak kanıtlanmadığı, insan, hayvan ve çevre sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği” gerekçesiyle yasakladı.
Dolu savarlar neden yasaklanıyor?
Son olarak Mersin Valiliği, kent genelinde kullanılan dolu savar cihazlarının bilimsel olarak etkili olmadığına dikkat çekerek kullanımını yasakladı. Karar, Kasım ayında benzer bir yasak getiren Adana Valiliği’nin ardından geldi. Böylece, kamu eliyle kurulan ya da kurulmasına izin verilen sistemler, yine kamu tarafından “işe yaramıyor” denilerek devre dışı bırakılmış oldu.
Dolu savar cihazları için bilim ne diyor?
Uluslararası meteoroloji literatüründe de benzer bir tablo var. Şok dalgaları ya da gaz püskürtme yöntemleriyle dolu oluşumunun engellendiğine dair tekrarlanabilir, ölçülebilir ve doğrulanmış bir bilimsel çalışma bulunmuyor. Aksine, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve Avrupa’daki birçok meteoroloji kurumu, bu tür müdahalelerin hava olaylarını kontrol edemeyeceğini açıkça belirtiyor.
Tartışma tarladan sokağa taştı
Bazı bölgelerde dolu savarlar yalnızca tarımı değil, toplumsal huzuru da etkiliyor. Bursa’da çiftçiler ve ziraat odaları, cihazların bulutları dağıtarak yağışı başka bölgelere “kaydırdığı” iddiasıyla uzun süredir şikâyetçi. Vatandaşlar ise gece yarısı patlatılan sistemlerin yarattığı gürültü kirliliğinden rahatsız.
Valiliklere ve belediyelere yapılan başvuruların sayısı artarken, net ve ülke genelinde geçerli bir politika hâlâ ortaya konmuş değil.
Asıl soru: Bu faturayı kim ödeyecek?
Bugün gelinen noktada dolu savar tartışması tek bir soruya kilitleniyor: Bilimsel karşılığı olmadığı söylenen bu sistemler için harcanan kamu kaynaklarının hesabını kim verecek?
