Bebek sahibi olmak çoğu çift için hayatın en özel hayallerinden biridir. Ancak günümüzde birçok kadın ve erkek, sandıklarından daha zorlu bir süreçle karşılaşıyor. Kadınların anne olma yaşı giderek yükselirken, erkeklerde sperm sayısının yıllar içinde ciddi şekilde azalması da tabloyu daha karmaşık hale getiriyor.
Bu noktada, doğurganlığı etkileyen faktörlerden biri olarak bağırsak mikrobiyomu yani vücudumuzdaki faydalı bakteriler ön plana çıkıyor. Uzmanlar, “Hamile kalmakta zorlanıyorsanız önce yediklerinize bakın” diyerek, beslenme düzeni ve alınacak bazı takviyelerin hem yumurta hem de sperm sağlığında büyük fark yaratabileceğini vurguluyor.
Mikrobiyom ve doğurganlık arasındaki bağlantı nedir?
Uzmanlar artık bağırsaklarımızdaki bakterilerin sadece sindirimi değil, doğurganlığı da etkileyebileceğini söylüyor. Kadın ve erkeklerin bağırsak mikrobiyomu farklılık gösteriyor ve bu farklılık, çocuk sahibi olma ihtimalini de etkileyebiliyor.
Örneğin, kadınlarda vajinada bulunan “iyi” bakteriler, enfeksiyonlardan koruyor ve üreme sağlığını destekliyor. Ancak bu denge bozulduğunda bakteriyel vajinoz (BV) gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. BV, hamile kalmayı tamamen engellemese de düşük veya erken doğum riskini artırabiliyor.
Beslenme değişiklikleri hamile kalmayı kolaylaştırır mı?
Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin, özellikle de 30 yaşından sonra, beslenmelerine dikkat etmesi gerekiyor. Dr. Emily Leeming’e göre; kadınlar için gebe kalmaya başlamadan en az 3 ay önce folik asit içeren takviyeler alınmalı. C vitamini, E vitamini ve selenyum içeren bir beslenme biçimi ve takviyeler yumurta kalitesini destekleyebilir. Omega-3 yağ asitleri (yağlı balık, ceviz, keten tohumu) doğurganlık şansını artırabilir.
Erkekler için ise düzenli ve dengeli beslenme büyük önem taşıyor. Çinko (kabuklu deniz ürünleri, kırmızı et, kuruyemişler), selenyum (özellikle Brezilya fıstığı) ve omega-3 (yağlı balık) sperm sayısını ve kalitesini destekliyor.
Probiyotikler ve yoğurt-bal ikilisi hamile kalmayı destekler mi?
Araştırmalara göre bazı probiyotikler vajinal mikrobiyomu dengeleyerek gebe kalma şansını artırabiliyor. Ancak uzmanlar, probiyotik kullanmadan önce mutlaka doktora danışılması gerektiğini vurguluyor. Basit bir öneri ise yoğurda bal eklemek. 2024 yılında yapılan bir araştırma, yoğurttaki faydalı bakterilerin bal ile daha uzun süre canlı kaldığını ve bağırsak sağlığını desteklediğini ortaya koydu.