Gıda Bülteni Beslenme Çocuklar en fazla katkı maddesine ultra işlenmiş gıdalarla maruz kalıyor

Çocuklar en fazla katkı maddesine ultra işlenmiş gıdalarla maruz kalıyor

Fransa’da yapılan ulusal çaplı bir çalışma, hem çocukların hem de yetişkinlerin günlük beslenmesinde gıda katkı maddelerinin nereden geldiğini ayrıntılı şekilde haritaladı. Bilim insanları, katkı maddelerinin çoğunlukla tek başına değil “karışımlar halinde” tüketildiğini ortaya koyarken, özellikle çocukların ultra işlenmiş gıdalar (UPF) nedeniyle çok daha yüksek risk altında olduğunu belirtiyor.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Scientific Reports’ta yayımlanan araştırma, Esteban ulusal sağlık ve beslenme çalışmasının 2014–2016 verilerini inceleyerek 3–74 yaş arası binlerce katılımcının gerçek yaşamdan beslenme alışkanlıklarını değerlendirdi.  Çalışma, paketli ürünlerde kullanılan katkı maddelerinin yalnızca miktarını değil, birbirleriyle oluşturdukları kombinasyonları da mercek altına aldı.

Modern beslenmenin görünmez yükü

Gıda katkı maddeleri; raf ömrü, tat, renk ve doku gibi özellikleri geliştirmek için kullanılıyor. Ancak araştırmacılar, bu maddelerin tek tek değil “karışık halde” tüketilmesinin potansiyel sağlık risklerini artırabileceğine dikkat çekiyor. Araştırma ekibi, beslenme kayıtlarını ayrıntılı gıda bileşimi veri tabanlarıyla birleştirerek her katılımcının günlük katkı maddesi alımını ve maruz kaldığı karışımları hesapladı.

Çocuklar yetişkinlerden iki kat fazla maruz kalıyor

Çalışmaya göre; UPF tüketimi yetişkinlerde günlük enerjinin yüzde 34’ünü, çocuklarda ise %49’unu oluşturuyor. Bu yoğun tüketim, katkı maddelerine maruziyeti ciddi şekilde artırıyor.

Günlük ortalama katkı maddesi alımı çocuklarda: 5,1 g/gün, yetişkinlerde ise 4,4 g/gün.Vücut ağırlığına göre hesaplandığında çocukların maruziyeti yetişkinlerden yaklaşık iki kat daha yüksek. Ayrıca bazı çocuklarda biberiye özütü (E392) için, bazı yetişkinlerde ise sukraloz (E955) için kabul edilebilir günlük alım limitlerinin aşıldığı belirlendi.

Dört farklı katkı maddesi karışımı tespit edildi

Araştırma, tüketici gruplarını etkileyen farklı katkı maddesi karışımlarını da sınıflandırdı. Yetişkinlerde üç temel karışım asitlik düzenleyiciler, renklendiriciler, emülgatörler ve kıvam artırıcılar. Bunlar endüstriyel kekler, bisküviler, UPF’ler, tuzlu atıştırmalıklar ve gazlı içeceklerde yaygın.

En çok genç, erkek ve yüksek eğitimli yetişkinlerde görülüyor. Koruyucular, aroma artırıcılar ve renklendiriciler, hazır yemekler, soslar, sütlü tatlılar, tatlandırıcı içeren içecekler ve pastalar. En çok da 30–50 yaş erkek, sigara içen ve beden işçilerinde yaygın.

Çocuklarda dört temel karışım ise asitlik düzenleyici, emülgatör ve kıvam artırıcı. Bunlar kek, bisküvi ve tuzlu atıştırmalıklarda bulunuyor.  En çok 6–10 yaş grubu maruz kalıyor. 

Koruyucu, aroma artırıcı içeren UPF ve hazır yemek karışımı 15–17 yaş arası kız çocuklarında daha yaygın. Şekerli ve yapay tatlandırıcılı içecek karışımı 11–14 yaş grubunda ve düşük eğitim seviyesine sahip ailelerde yüksek.

Sağlık profili alarm veriyor

Katkı maddesi karışımlarının yüksek tüketimi, düşük lif, düşük C vitamini ve düşük β-karoten alımıyla, yüksek enerji, yüksek doymuş yağ ve yüksek ilave şeker tüketimiyle ilişkili bulundu. Bu tablo, katkı maddelerinin yalnızca teknik bir içerik değil, sağlıksız beslenme kalıplarının güçlü bir göstergesi olduğunu ortaya koyuyor.


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *