Süt ürünlerinde bulunan laktoz, vücudumuzda “laktaz” adı verilen bir enzim tarafından parçalanarak sindiriliyor. Doç. Dr. Amanda Avery, insanların bol miktarda laktaz enzimiyle doğduğunu, ancak zamanla ve özellikle süt ürünlerinin daha az tüketildiği beslenme şeklinde bu enzimin seviyesinin düşebileceğini belirtiyor.

Kişilerin beslenmesinde süt ürünleri azsa, laktaz seviyesi neredeyse sıfıra inebildiğini söyleyen Doç. Dr. Avery “Bu da bazı bireylerin ya da toplumların laktoza karşı daha hassas hale gelmesine neden olabilir. Bu durumun kalıtsal ya da coğrafi etkenlerle de ilişkili olabilir” dedi.
Geçici laktoz hassasiyeti mümkün
Süt ürünlerini tükettikten sonra karın ağrısı, şişkinlik ya da ishal gibi sindirim sorunları yaşayan bireylerde genellikle laktoz intoleransından şüpheleniliyor. Ancak Avery’ye göre, bu belirtiler bazen stres, antibiyotik kullanımı ya da hastalık gibi nedenlerle bağırsak fonksiyonlarının geçici olarak bozulmasından da kaynaklanabilir. Bu da “geçici laktoz intoleransı” olarak adlandırılan bir durumun ortaya çıkmasına neden olabilir.
Süt ürünlerini tamamen kesmek gerekli mi?
Avery, hafif dereceli bir hassasiyet yaşayanların süt ürünlerini tamamen bırakmak yerine, küçük miktarlarda tüketmeye devam etmelerinin daha sağlıklı olabileceğini belirtiyor. “Peynir gibi laktoz oranı düşük ürünler genellikle sorun yaratmaz. Yoğurtta ise laktozun büyük kısmı fermente bakteriler tarafından parçalanır. Çayınıza az miktarda süt eklemek bile vücudunuzu laktoza alıştırmaya yardımcı olabilir” diyor.
Herkes süt ürünlerine hassas mı?
Uzmanlara göre, toplum genelinde süt ürünlerine karşı “biraz tahammülsüzlük” olduğu yönündeki yaygın kanı, tam olarak gerçeği yansıtmıyor. Sindirim sistemi laktoza karşı zaman zaman daha hassas hale gelebilir; ancak bu durum çoğu kişi için geçici bir durumdur ve doğru beslenme alışkanlıklarıyla yönetilebilir.