Gazlı yapısıyla meşrubatı, mayalı doğasıyla kefiri andıran kombu çayı, çay temelli, fermente edilmiş doğal bir içecek olarak sağlık dünyasında adından sıkça söz ettiriyor.
Probiyotik zenginliği sayesinde bağırsak florasını destekleyen bu geleneksel içecek, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmeye, enerji seviyelerini yükseltmeye ve kan şekeri kontrolünü sağlamaya yardımcı olabiliyor. 
Uzmanlar, kombu çayının yalnızca bir trend olarak değil, kontrollü ve bilinçli tüketildiğinde yaşam kalitesine katkı sunabilecek fonksiyonel bir gıda olarak değerlendiriyor.
Kombu çayı nedir?
Kombu çayı, siyah veya yeşil çayın bakteriler ve mayalardan oluşan simbiyotik bir kültürle (scoby) fermente edilmesiyle elde edilen bir içecek. Hafif ekşi ve gazlı yapısıyla dikkat çeken bu içecek, antik dönemlerden bu yana özellikle Asya kültürlerinde sağlık için tüketiliyor.
Kombu çayının sağlık faydaları nelerdir? 
Kombu çayı, içerdiği probiyotikler sayesinde bağırsak florasının dengelenmesine yardımcı olur. Bu özellik, sindirim sistemi rahatsızlıkları yaşayan bireylerde olumlu etki yaratabilir.
Yeşil ve siyah çay kaynaklı kafein içeriği düşük olmakla birlikte, B vitaminleri sayesinde metabolik enerji üretimine katkı sağlayabilir.
İçeriğinde yer alan mineraller (kalsiyum, manganez, florür) ve antioksidanlar; kemik sağlığını korumaya, iltihaplanmayı azaltmaya ve kalp damar sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir.
Kombu çayındaki polifenoller ve organik asitler, glikoz metabolizmasını olumlu yönde etkileyerek tip 2 diyabet riskinin kontrolüne destek olabilir.
Kombu çayı ne kadar tüketilmeli?
Uzmanlar, kombu çayının günlük olarak tüketilebileceğini ancak porsiyon kontrolünün önemli olduğunu vurguluyor. Günde 120-240 ml (yaklaşık 1 bardak) kombu çayı tüketimi öneriliyor. Fazlası, şeker ve karbonat kaynaklı sindirim sorunlarına yol açabilir.
Kambu çayının yan etkisi var mı?
Karbonatlı yapısı nedeniyle hassas bireylerde şişkinlik, gaz gibi yan etkiler gözlenebilir. Ayrıca, kombu çayı az da olsa doğal olarak alkol oluşabileceği için; hamileler, emzirenler, bağışıklığı zayıf bireyler ve alkol tüketmeyenler için dikkatli olunması öneriliyor.
