Dünya genelinde her yıl 7 Haziran Dünya Gıda Güvenilirliği Günü olarak kullanıyor. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü bu senenin temasını “Bilimin ışığında eylemler” olarak belirledi. Gıda güvenliği sistemlerinin bilime, izlenebilirliğe ve etkin kontrol mekanizmalarına dayandığına dikkat çekiliyor.
Dünya ne durumda?
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 600 milyon insan, yani her 10 kişiden biri, gıdadan bulaşan hastalıklar nedeniyle rahatsızlanıyor. Bu hastalıklar, 420 bin kişinin hayatını kaybetmesine yol açıyor ve bu ölümlerin %30'u 5 yaş altı çocuklar oluyor.
Gıda kaynaklı hastalıkların tedavi maliyeti yılda 15 milyar dolar olarak tahmin edilirken, düşük ve orta gelirli ülkelerde üretkenlik kaybı ve sağlık harcamaları nedeniyle ekonomik yük 110 milyar doları aşıyor .
Hastalıkların büyük bölümü, bakteriyel veya viral bulaşmalarla oluşuyor. Özellikle norovirüs, her yıl 125 milyon kişiyi etkileyerek ciddi sağlık krizlerine yol açıyor. En fazla risk taşıyan gıdalar arasında pişirilmemiş deniz ürünleri, açıkta satılan sokak lezzetleri ve hijyen kurallarına uygun saklanmayan hayvansal ürünler bulunuyor.
Türkiye’de durum ne?
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre sadece 2024 yılı içinde:
960 binden fazla gıda denetimi gerçekleştirildi,
10 binin üzerinde işletmeye idari yaptırım uygulandı,
205 milyon TL’yi aşan para cezası kesildi,
37 işletme hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
Ancak bu denetim rakamlarına rağmen gıda sahtekarı insan sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.
Avrupa Birliği'nin Türkiye uyarıları
Avrupa Komisyonu’nun hızlı alarm sistemi (RASFF) verilerine göre, Türkiye, AB’ye ihraç ettiği gıdalarda tespit edilen güvenlik ihlalleri açısından son 10 yılda ilk 3 sırada yer aldı. Bu durum, özellikle fındık, incir, susam ve baharat gibi ürünlerde pestisit kalıntıları, aflatoksin varlığı ve mikrobiyolojik risklerle bağlantılı.
Gıda güvenliği sadece iç pazarın değil, aynı zamanda Türkiye’nin ihracat gücünün de temel belirleyeni.
Tarladan çatala kadar güvenli olmalı"
Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, Dünya Gıda Güvenilirliği Günü'nde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Tarladan çatala kadar olan her aşamada, güvenli üretimden doğru etiketlemeye, lojistikten evdeki saklama koşullarına kadar çok boyutlu bir süreçten bahsediyoruz. Eğer bir gıda güvenli değilse, ona gıda diyemeyiz.
Aldığınız ürün gerçekten hijyenik olarak üretilmiş mi? Gıda kodeksine uygun üretilmiş mi? Bakanlığın denetiminden geçmiş mi? Ve o zincir içerisinde her aşamadan geçmiş bir ürün olarak rafa gelmiş mi? Bunun farkındaysanız eğer o zaman güvenilir bir gıda tüketiyorsunuz ve hastalık riskinden kesinlikle uzaksınız demektir."
gıda güvenliği nasıl sağlanır?
Gıda güvenliğinin sağlanmasında üç temel unsur öne çıkıyor:
Bilim: Risk değerlendirmeleri, mikrobiyolojik analizler, toksin taramaları ve genetik testler gibi yöntemlerle ürünlerin güvenliği analiz ediliyor.
İzlenebilirlik: Bir ürünün nerede, nasıl, kim tarafından üretildiği ve hangi koşullarda pazara sunulduğunun takibi sağlanıyor.
Denetim: Yasal mevzuatlara uygunluk açısından işletmeler düzenli ve sürpriz denetimlerle kontrol ediliyor.
Tüketiciye düşen sorumluluk
Etiketleri okumak,
Ambalajlı ürün tercih etmek,
Güvenilir işletmeleri seçmek,
Açıkta satılan ürünlerden uzak durmak,
Satın alma sonrası uygun saklama koşullarını sağlamak,