Illinois Urbana-Champaign Üniversitesi’nden araştırmacılar, iki yıl süren bir kilo verme ve koruma programı kapsamında 30 yetişkin bireyin yiyecek isteklerini ve kilo değişimlerini inceledi. Katılımcıların büyük çoğunluğu kadınlardan oluşurken, ortalama yaş 53 ve başlangıçtaki vücut kitle indeksi (BMI) 36 olarak belirlendi.
Yapılan bu çalışma, diyetin düşman gibi gösterilmeden sürdürülebilir hale getirilebileceğini gösteriyor. Sevdiğiniz yiyeceklerden tamamen vazgeçmek yerine, onları bilinçli şekilde tüketmenin daha uzun vadeli sonuçlar getirdiği artık bilimsel olarak da destekleniyor.
İstekleri bastırmak yerine, onlara yer açmak kilo kaybını destekliyor
Katılımcılara diyetlerinde, kaçınmak yerine sevdikleri yiyecekleri dengeli bir şekilde dahil etmeleri önerildi. Araştırma sonunda, en az vücut ağırlığının yüzde 5’ini kaybeden katılımcıların, 24 ay boyunca yiyecek isteklerinde gözle görülür bir azalma yaşadığı tespit edildi.
Bu gruptaki bireyler; tatlılar, karbonhidratlar ve yağlı yiyeceklere olan düşkünlüklerinde belirgin bir azalma yaşarken, bu stratejiyi uygulamayan grubun kilo kaybı ve isteklerinde anlamlı bir değişim gözlemlenmedi.
Araştırmanın başyazarı Dr. Manabu Nakamura, elde edilen bulguların, uzun yıllardır kabul gören “yağ hücresi açlığı” teorisini sorgulattığını belirtti. Nakamura, “Bu teoriye göre, yağ hücreleri boşaldığında beyin onları yeniden doldurmak için istek oluşturur. Ancak biz, sağlıklı kilonuIllinois Urbana-Champaign Üniversitesi’nden araştırmacılar, iki yıl süren bir kilo verme ve koruma programı kapsamında 30 yetişkin bireyin yiyecek isteklerini ve kilo değişimlerini inceledi. Katılımcıların büyük çoğunluğu kadınlardan oluşurken, ortalama yaş 53 ve başlangıçtaki vücut kitle indeksi (BMI) 36 olarak belirlendi.
Yapılan bu çalışma, diyetin düşman gibi gösterilmeden sürdürülebilir hale getirilebileceğini gösteriyor. Sevdiğiniz yiyeceklerden tamamen vazgeçmek yerine, onları bilinçli şekilde tüketmenin daha uzun vadeli sonuçlar getirdiği artık bilimsel olarak da destekleniyor.
Düzenli öğün, düşük istek ve sürdürülebilir kilo kaybı
Araştırma ayrıca, düzenli öğün saatlerine sahip olan katılımcıların daha fazla kilo verdiğini ortaya koydu. Nakamura, "İradeye değil, tutarlılığa odaklanmak gerek. Öğün saatlerindeki düzensizlikler istekleri tetikleyebilir" diyerek beslenme düzeninin önemine dikkat çekti.
Uzmanlar uyarıyor: katı kısıtlamalar yerine dengeli beslenme
Beslenme uzmanları, bu çalışmanın sonucunun da gösterdiği gibi, yiyecek isteklerini bastırmak yerine onları yöneten bir yaklaşımın daha sürdürülebilir olduğunu vurguluyor. Kısıtlayıcı diyetlerin yerine, protein ve lif açısından zengin, çeşitli ve dengeli öğünler öneriliyor.
Özellikle kilo verme sürecinde vücudu gerekli besinlerden mahrum bırakmadan ilerlemek, yalnızca kilo kontrolüne değil, uzun vadede genel sağlığa da katkı sağlıyor.