Tohum yağlarını tamamen hayatınızdan çıkarmak zorunda değilsiniz. Ancak uzmanlar, bu yağları az ve nadir kullanmayı, özellikle evde yemek yaparken rafine edilmemiş versiyonlarını tercih etmeyi öneriyor. En önemlisi ise genel yağ tüketimini sınırlamak ve mümkün olduğunca işlenmiş gıdalardan uzak durmak.
Amerikalı Diyetisyen Julia Zumpano, tohum yağlarının vücutta iltihaplanmaya katkı sağlayabileceğine dikkat çekerek, asıl sorunun bu yağların nasıl ve ne kadar tüketildiğinde yattığını belirtiyor.
Tohum yağları nedir?
Tohum yağları, kanola, mısır, pamuk tohumu, ayçiçeği, soya fasulyesi gibi bitki tohumlarından elde ediliyor. Bu yağlar yemek pişirmede, kızartmada ve işlenmiş gıdalarda sıklıkla kullanılıyor. Ancak bu yağlar genellikle yüksek sıcaklıkta kimyasal işlemlerden geçiriliyor; ağartılıyor, rafine ediliyor ve koku gideriliyor. Bu işlemler sırasında besin değerlerinin çoğu yok oluyor.
Omega-6 dengesi ve iltihap riski
Tohum yağları, omega-6 yağ asitleri açısından zengin. Vücut için gerekli olan bu yağlar, fazlası alındığında omega-3 dengesini bozarak kronik iltihaplanmaya yol açabiliyor. Bu durum; kalp hastalıkları, diyabet ve hatta bazı ruhsal bozukluklar gibi sorunlara zemin hazırlayabiliyor.
Asıl tehlike nerede?
Zumpano’ya göre, tohum yağlarının “kötü” kabul edilmesinin esas nedeni, bunların genellikle aşırı işlenmiş ve fast-food tarzı yiyeceklerde kullanılması. Yani sorun yağların kendisinden çok, bulunduğu gıdaların genel yapısından kaynaklanıyor.
Alternatifleri ne olabilir?
Evde pişirme için Zumpano, sızma zeytinyağı (düşük ısıda) ve avokado yağı (yüksek ısıda) kullanımını öneriyor. Bu yağlar hem daha az işlenmiş hem de besin değeri açısından daha zengin. Tohum yağlarını tamamen kesmenin sağlık açısından bir zararı olmadığını belirten Zumpano, “Bu yağları bırakmak genellikle işlenmiş gıdaları da azaltmak anlamına geliyor, asıl farkı yaratan da bu” diyor.
