Güney Koreli bilim insanları, yüzey destekli Raman saçılımı (SERS) teknolojisini kullanarak devrim niteliğinde bir ambalaj geliştirdi.
Hanbat Ulusal Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nden Doçent Ji-Hwan Ha liderliğindeki ekip, gıdayı doğrudan yüzeyde izlemekle kalmayıp aynı zamanda aktif olarak koruyan, esnek ve antimikrobiyal özellikli "NSSAW" (Nanoyapılı SERS Sensör Entegreli Antimikrobiyal Sargı) isimli bir ambalaj üretti.
NANOTEKNOLOJİ İLE TAHRİBATSIZ ANALİZ
Geliştirilen ambalaj, gümüş (Ag) nanopartikülleri ile yüklenen altın (Au) nano dizileri içeriyor.
Bu yapı, 30 kattan fazla Raman artışı sağlayarak gıdanın içeriğindeki protein, yağ ve diğer besin bileşenlerini analiz edebiliyor. Sistem sadece besin değerlerini değil; et, balık ve meyvelerdeki pestisit kalıntılarını da ürüne zarar vermeden, gerçek zamanlı olarak tespit edebiliyor.
BAKTERİLERE KARŞI YÜZDE 99,9 KORUMA
Yeni ambalajın en dikkat çeken özelliklerinden biri de hijyen performansı.
Ambalajda kullanılan kurkumin-termoplastik poliüretan (TPU) malzeme, S. aureus bakterisine karşı yüzde 99,99 ve E. coli bakterisine karşı yüzde 99,9 oranında antimikrobiyal etkinlik gösteriyor.
Bu özellik, ürünlerin raf ömrünün doğal yollarla uzamasını sağlıyor. Malzemenin fiziksel dayanıklılığı da oldukça yüksek.
Yüzde 716 oranında esneme kabiliyetine sahip olan ambalaj, ölçeklenebilir üretim teknikleriyle sanayiye uyarlanabiliyor.
ÇİFTLİKTEN SOFRAYA TAM İZLEME
Proje lideri Prof. Ha, teknolojinin lojistikten perakendeye kadar geniş bir kullanım alanı olduğunu belirterek, "Teknolojimiz çiftlikten sofraya tüm zinciri kapsıyor.
Ambalaj, dağıtıcıların gıdayı ne zaman sevk edeceklerine karar vermelerine yardımcı olurken, bozulma kimyasını sürekli takip edebiliyor" dedi. Sistem, bozulma belirtisi olan 'dimetil disülfür' maddesini izleyerek, tüketicilerin anlayabileceği basit sinyallerle ürünün tazeliğini raporluyor.
SON KULLANMA TARİHİ TAHMİNİ TARİH OLUYOR
Araştırmacılar, bu teknolojinin 5 ila 10 yıl içinde pilot uygulamalardan ana akım kullanıma geçmesini öngörüyor.
Böylece perakendeciler ve tüketiciler, tahmini son kullanma tarihleri yerine ambalajın verdiği gerçek zamanlı kalite sinyallerine güvenebilecek.
Bu dönüşümün israfı azaltması, gıda güvenliğini artırması ve iade süreçlerini daha verimli hale getirmesi bekleniyor.
