Cips, bisküvi, protein barı, hazır soslar ve dondurulmuş yemekler gibi gıdaların yoğun tüketimi ile beyin sağlığı arasındaki olası bağlantıyı araştıran bilim insanları, suçlunun mikroplastikler olabileceğine dikkat çekiyor.
Plastik ambalajlar sessiz tehlike saçıyor
Kanada'daki Ottawa Üniversitesi ve Avustralya’daki Deakin Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmada, UPF’lerin üretimi ve ambalajlanması sırasında yüksek oranda mikroplastik kontaminasyonuna maruz kaldığı belirtildi.
Ottawa Üniversitesi'nden Dr. Nicholas Fabiano, "Ultra işlenmiş gıdalarda, doğal gıdalara göre önemli ölçüde daha fazla mikroplastik tespit ediyoruz. Bu parçacıkların kan-beyin bariyerini geçebildiğine ve beyinde birikebildiğine dair endişe verici kanıtlar var" diyerek uyarıda bulundu.
Ruh sağlığı üzerinde yıkıcı etkiler
Dr. Wolfgang Marx ise UPF'ler ile mikroplastiklerin etkileri arasında “biyolojik düzeyde dikkat çekici örtüşmeler” olduğunu vurguladı. Araştırmalara göre hem ultra işlenmiş gıdalar hem de mikroplastikler şu mekanizmalar yoluyla ruh sağlığını olumsuz etkileyebiliyor İltihaplanma ve oksidatif stres, mitokondriyal disfonksiyon, hormon ve nörotransmitter sistemlerinde bozulma ve epigenetik değişiklikler.
Yakın zamanda The British Medical Journal’da yayımlanan bir çalışma ise UPF tüketen bireylerin depresyon riskinin yüzde 22, anksiyete riskinin yüzde 48 ve kötü uyku riskinin yüzde 41 daha yüksek olduğunu gösterdi.
Mikroplastikler beyin dokusunda tespit edildi
2024 yılı başlarında yayımlanan ayrı bir çalışmada ise, 54 bireyin beyin dokusu analiz edildi ve tamamında mikroplastik bulundu. Bunama teşhisi konulan kişilerin beyinlerinde, sağlıklı bireylere göre 10 kat fazla mikroplastik tespit edildi. Ayrıca hayvan deneylerinde, mikroplastiklere maruz kalan canlıların hafıza kaybı, davranış değişiklikleri ve motor koordinasyon bozuklukları yaşadığı gözlemlendi.
Araştırmacılar, UPF’lerin bağırsak mikrobiyotasını bozmasının etkili olabileceğini öne sürüyor. Bağırsak-beyin ekseni adı verilen sistemin bozulması, nörogelişimsel bozuklukların gelişimini tetikleyebiliyor. Buna ek olarak, bu tür gıdaların içerdiği ağır metaller (kurşun, cıva), yapay tatlandırıcılar ve katkı maddeleri de beyin gelişimini olumsuz etkileyebiliyor.
Yeni ölçüm aracı: Diyet mikroplastik endeksi
Araştırma ekibi, mikroplastik maruziyetini ölçmek için Diyet Mikroplastik Endeksi (DMI) adında yeni bir sistem önerdi. Bu sistem, kişilerin yediği gıdaların mikroplastik yükünü ölçerek olası sağlık risklerini analiz ediyor.
Almanya'dan Dr. Stefan Bornstein ise mikroplastiklerin vücuttan atılması konusunda yeni umutlar sunuyor. Aferez adı verilen tıbbi yöntem ile kandaki mikroplastiklerin ayrıştırılarak uzaklaştırılabileceği belirtiliyor. Ancak bu yöntemin insanlar üzerinde uygulanabilirliği konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Türkiye’de ne yapılmalı?
Türkiye'de de aşırı işlenmiş gıda tüketimi son yıllarda hızla artıyor. Uzmanlar, özellikle çocuklar ve gençler arasında yaygınlaşan hazır gıda alışkanlığının uzun vadede zihinsel sağlık üzerinde ciddi etkileri olabileceği uyarısında bulunuyor.
Gıda üreticileri, ürün ambalajlarında plastik kullanımını minimuma indirmeye teşvik edilmeli; tüketiciler ise mümkün olduğunca doğal, az işlenmiş gıdalara yönelmeli.