Yulaf gibi karmaşık bir genoma sahip bir bitkide bu yöntemi kullanmak şimdiye kadar mümkün değildi. Ancak McGill Üniversitesi’ndeki ekip bu zorluğu aştı!
CRISPR-Cas9, bilim dünyasında çığır açan bir gen düzenleme teknolojisi. Adeta bir moleküler makas gibi çalışıyor; DNA’daki belirli parçaları kesip değiştirerek bitkileri daha verimli hale getiriyor.
Yıllar sürecek değişiklikleri aylar içinde gerçekleştirdiklerini söyleyen proje lideri Prof. Dr. Jaswinder Singh “Üstelik bu yöntemle bitkiye dışarıdan gen eklenmiyor, bu da onu daha doğal ve güvenli kılıyor” dedi.
Yulafın lif içeriği artırıldı
Yulafın en değerli özellikleri üzerinde çalışan bilim insanları, onu daha sağlıklı, daha dayanıklı ve daha üretken hale getirmeyi amaçladı. Çalışmanın sonucunda; yulafın üzerinde lif içeriği artırıldı (özellikle bağırsak sağlığına iyi gelen beta-glukan), çiçeklenme ve olgunlaşma süreleri değiştirildi, hayvan yemi olarak daha verimli çeşitler üretildi ve iklim değişikliğine daha dayanıklı türler geliştirildi.
Tarımda sade ama büyük bir devrim
Bu çalışma yalnızca tarladaki üreticileri değil, soframızdaki kahvaltıları da etkileyecek. Daha hızlı büyüyen yulaflar sayesinde; kimyasal olgunlaştırıcılara olan ihtiyaç azalacak, tarlalarda daha az kalıntı bırakacak ve daha temiz, doğal ve sağlıklı ürünler sofralarımıza gelebilecek.
Bu gelişmenin, iklim krizine uyumlu tarım için çok önemli bir adım olduğuna dikkat çeken çalışmanın başyazarı, doktora öğrencisi Mehtab Singh, “Şimdi yulafı daha da geliştirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yeni hedefler arasında; hastalıklara karşı direnç, kuraklık ve soğuğa dayanıklılık yer alacak. Bu çalışmaları ise gerçek tarlalarda test edeceğiz.