Slovenya’daki Jožef Stefan Enstitüsü’nde görev yapan araştırmacılar, tamamen yenebilir malzemelerden oluşan mikrolazerler geliştirdi.
ÇOK DA SAĞLIKLI DEĞİL AMA
Jelâtin, şeker, doğal yağlar ve FDA onaylı gıda boyalarıyla hazırlanan bu minyatür optik sistemler, hem ışık saçıyor hem de güvenle tüketilebiliyor.
Bilim insanları, lazer ışını yayabilen mikroskobik damlacıklar oluşturmak için öncelikle şekerli bir çözeltiden yararlandı.
IŞIK ALTINDA IŞIN YAYIYORLAR
Ardından bu damlacıkları, klorofil ve riboflavin gibi doğal floresan maddelerle destekledi.
Elde edilen mikrolazerler, dışarıdan gönderilen kısa süreli bir ışıkla uyarıldığında, çevresel faktörlere tepki veren parlak ve sabit lazer ışını yaydı.
Bilim insanları, reçeli zenginleştirmek amacıyla yenilikçi bir yönteme imza attı. Çeşniye karıştırılmış bir mikro lazer "barkodu" kullanarak, bir hurmayı şeftali kompostosuna başarıyla kodladılar.
Mikrolazerler, boyut olarak bir polen tanesi kadar küçük
Her biri 10 ila 100 mikrometre çapında olan bu damlacıklar, özel şekilleri sayesinde ışığı iç yüzeylerinde dolaştırarak yansıtıyor.
Bu yapı, hem optik kararlılık sağlıyor hem de ürünün içine gömülü kalmasına imkân veriyor.
Araştırma ekibi, mikrolazerlerin sıcaklık değişimleri, pH seviyesi, şeker oranı ve bakteri oluşumu gibi gıdanın kalitesini etkileyen faktörleri ölçebileceğini belirtti.
Bu sistem aynı zamanda ürünle ilgili bilgilerin doğrudan içine kodlanmasına olanak tanıyor. Üretici bilgisi, son kullanma tarihi ya da seri numarası gibi veriler lazer ışınıyla okunabilir hâle geliyor.
GIDANIN ETİKETİ LAZERLE OKUNACAK
Araştırmada bir şeftali kompostosunun içine yerleştirilen mikrolazerle tarih bilgisi kodlandı. Elde edilen lazer barkod, bir yıl boyunca bozulmadan kaldı ve her defasında doğru şekilde okundu.
Uzmanlara göre bu sistem, paket üzerindeki barkodların yerine geçebilir.
Geliştirilen mikrolazerler yalnızca bilgi taşımıyor, aynı zamanda sahteciliği önleyici güvenlik katmanı da oluşturuyor.
Her lazerin fiziksel yapısı farklı olduğundan, kopyalanması neredeyse imkânsız hâle geliyor.
Bu özellik, özellikle ilaç, takviye ürünler ve premium gıda ürünlerinde kritik bir avantaj sunuyor.
Araştırmacılar, bu teknolojinin insan sağlığına tamamen zararsız olduğunu, gıdanın görünümünü ya da tadını değiştirmediğini de vurguladı.